Sürdürülebilirlik Raporlamasına Dair 15 Kritik Yanılgı

Türkiye 2023 yılında sürdürülebilirlik raporlaması alanında çok önemli bir adım atarak Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) dahilinde IFRS S1 ve S2 standartlarını benimsemiş ve bu standartlara dayalı olarak raporlamayı 2024 yılından itibaren belirli şirketlere zorunlu tutmuştur. Türkiye’de sürdürülebilirlik anlamında yeni bir dönemi başlatan bu adım, beraberinde uygulamaya yönelik pek çok soru işaretini de gündeme getirmiştir.

Burada yer alan yanılgı konuları, ya da sıklıkla sorulan sorular, şirket yöneticileri ile birebir görüşmelerden ve kamuya açık kaynaklardan ya da eğitim programlarında sorulan sorulardan oluşturulmuştur. Konuların önemli bir kısmı Eylül 2023’te Londra’da sürdürülebilirlik raporlaması üzerine gerçekleşen uluslararası bir konferanstan edinilen izlenimlere göre çıkarılmış olmakla birlikte, benzer soruların ve konuların Türkiye dahil pek ülkede sıklıkla gündeme geldiği bilinmektedir.

Aşağıda verilen konuların yaygın bir şekilde tereddütlerle ile dolu bugünkü atmosferde açıklığa kavuşturulmasının Türkiye’de sürdürülebilirlik dönüşümü ve raporlamasında yararlı olacağı düşüncesindeyiz.

  • Yanılgı 1: “Sürdürülebilirlik raporlaması sadece çevreyle ve özellikle sera gazı salınımlarının azaltılması ile ilgilidir.”
  • Yanılgı 2: “Sürdürülebilirlik raporlaması sadece mevzuat gereği usulen yapılması gerekli bir çalışmadır, başka da bir yönü yoktur.”
  • Yanılgı 3: “TSRS ile getirilen yükümlülüklere uyulmamasının ciddi bir yaptırımı yoktur.”
  • Yanılgı 4: “Sadece kısıtlı sayıda şirket için raporlama gereklidir. Özellikle borsa dışı ya da halka açık olmayan şirketler için raporlama gereksizdir.”
  • Yanılgı 5: “TSRS bugünkü içeriği ile sürdürülebilirlik raporlamasının tüm yönlerini kapsar.”
  • Yanılgı 6: “TSRS raporlaması ile Sınırda Karbon Ayarlaması/Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) raporlamasına ve bildirimlerine gerek kalmayacaktır.”
  • Yanılgı 7: “Türkiye’de faaliyet gösteren ve AB ülkelerine ihracatı olan şirketlerin sadece TSRS ve SKDM bağlamında raporlama ve bildirim yapması yeterlidir.”
  • Yanılgı 8: “Türk şirketlerinin AB’nin sürdürülebilirlik raporlama düzenleme ve standartlarını dikkate almasına henüz gerek yoktur, çünkü AB dışı şirketler için raporlama zorunluluğu sadece az sayıda şirketi kapsayacak ve bu bağlamda raporlama 2028’de başlıyor olacaktır.”
  • Yanılgı 9: “Sürdürülebilirlik raporlaması tipik raporlama tecrübesi ile kolaylıkla yapılabilir.”
  • Yanılgı 10: “Sürdürülebilirlik raporlaması, birkaç haftada yapılabilecek kolay bir iştir.”
  • Yanılgı 11: “Sürdürülebilirlik raporlaması sadece büyük ölçekli şirketleri ilgilendiren bir konudur.”
  • Yanılgı 12: “Sürdürülebilirlik raporlaması sadece belirli sektörlerdeki şirketleri ilgilendiren bir konudur.”
  • Yanılgı 13: “Sürdürülebilirlik raporlaması sadece üretim şirketlerini ilgilendiren bir konudur.”
  • Yanılgı 14: “Sürdürülebilirlik raporlaması için ESG skoru alınması yeterlidir.”
  • Yanılgı 15: “Sürdürülebilirlik raporları güvence denetimine tabi olacak mahiyette değildir, bu nedenle bu kapsamda güvence denetimine gerek yoktur.”

Tüm bu soruların cevaplarını bilim ve teknoloji temelli sürdürülebilirlik çözümleri sunan Ecolithic’le ele almak üzere geç kalmadan Türkiye ofisimizden randevu isteyiniz.

Akademi yazısını paylaş